38,2552$% 0.34
43,8333€% 0.15
51,0885£% 0.12
4.075,24%0,33
6.682,00%0,64
26.646,00%0,63
‘Türkiye insanı’, medeniyetler birikiminin harmanladığı Anadolu topraklarının ürünü ve aynasıdır. Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan bu toplumun, etnik-inanç-kültürel farklılıklarının yarattığı ‘doku’, ‘çoğulcu’ düşüncenin ve birikimlerin eseridir. 19. ve 20. yy. ‘ulus-devlet’ yapılanmalarında, ‘hakim millet’, ‘Türk-İslam’, ‘Türk Sünni Müslüman’ anlayışlarının ağırlık kazandığı siyaset yapılarıyla, asker-sivil-bürokrat ‘vesayetçi’ zihniyetlerin ve uygulamalarının yarattığı sonuçlar, Kürt sorunu ile temel sorunlarımızın çözümlerini zorlaştırmış ve Türkiye’yi PKK realitesi ile karşı karşıya bırakmıştır. Türkiye siyasetlerinin ve Türkiye siyasetlerini etkileyebilen, asker-sivil vesayetçi yapıların meselelere dar çerçeveli ‘güvenlikçi’ değerlendirmelerle yaklaşmaları sonucu, psikolojik sorunları olan travmatik sosyal katmanların oluşmasına sebep olunmuştur. Türkiye siyasetlerinde, hala ‘çözümleyici’, ‘insani’, ‘etik-ahlaki’ söylemin yeterince gerçekleştirilememiş oluşu, Türkiye gerçeklerinden ne kadar uzak olunduğunu göstermektedir.
Vesayet sisteminin ve zihniyetinin 2000’li yıllardan itibaren, artan şekilde, önemli derecede zayıflatılmasına/ kırılmasına rağmen, hala Kürt meselesi ile farklı yaşam şartlarına ve anlayışlarına dayandırılan çatışmaları çözümleyici, ortak yaklaşımların üretilememiş oluşu, sorgulanması gereken hususlardandır.
Cumhuriyetimiz, Osmanlı bünyesinde başlayan değişim ihtiyacı sürecinin yarattığı bir sonuçtur. Cumhuriyetin önemli kazanımları ile çözemediği sosyal-siyasal sorunlarımızın bütünü ‘bize’, ‘hepimize’, ‘Türkiye Milleti’ne aittir. Sorunlarımızı, ayrışarak değil bütünleşerek çözmek zorundayız.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.